Bugün bütün dünya büyük bir ekonomik kriz yaşıyor. Daha da kötüsü krizin ne zaman bitebileceğine dair en uzman ekonomistlerin bile pek bir fikri yok gibi görünüyor. Geçmişin dev kuruluşlarının bir bir batışına şahit oluyoruz.
Şimdi krizle gömülü yazılımların ne alakası var diye düşünebilirsiniz. Yazımın başlığından konuyu yine gömülü yazılımlara bağlayacağımı anlamış olmalısınız. Hayalimdeki bir senaryoyu sizinle paylaşmak istiyorum.Gelin biraz hayal kuralım:
Türkiyede seçimle yeni iş başına gelmiş hükümet açıkladığı programda “en önemli hedefimiz Türkiyeyi teknoloji alanında dünyada lider ülkeler arasına sokmak. Ülkemizin önde gelen bilimadamları ve mühendisleriden oluşan teknoloji kurulumuzla birlikte yaptığımız beyin fırtınası toplantıları sonucunda, gömülü sistemler ve gömülü yazılımlar alanlarının en stratejik alanlardan biri olacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla bu alanları kendimize stratejik hedef olarak alıyoruz. Türkiye’nin gömülü sistemler alanında lider ülke olması için gereken herşeyi yapacağız.” demektedir.
Ardından devletin teknoloji alanıyla ilgilenen bütün kurumları bu konuda çalışmalara başlıyor. İlk olarak gömülü sistemler için insan gücü oluşturmak için yapılması gerekenler belirleniyor ve yol haritası ortaya çıkarılıyor. Başlangıç olarak ülkenin 8 noktasında yeni teknoparkların oluşturulması ve gömülü sistemler alanında çalışan firmalara büyük teşvikler getirilmesi kararlaştırılıyor. Ayrıca mevcut üniversitelerde mühendislik fakültelerindeki bilgisayar ve elektronik mühendisliği kontejanları artırılıyor.Gömülü sistemler mühendisliği bölümleri açılıyor.
Televizyon kanallarında üniversiteye hazırlanan gençlerin mühendislik bölümlerini tercih etmelerini sağlamak için tanıtım programları yayınlanmaya başlanıyor. Teknolojinin en hızlı gelişen alanı olan elektronik ve yazılım mühendislikleri tanıtılıyor. Artık hayatın her alanında bulunan elektronik sistemler ve bunların içinde çalışan yazılımların ne kadar hayati rol oynadıklarından bahsediliyor. Bu konuda yetişmiş insan gücüne oldukça fazla ihtiyaç duyulacağından ve bu alanda çalışan insanların parlak bir geleceğe sahip olacağı söyleniliyor.
Savunma Bakanlığı ve ordu da bu konuyla özel olarak ilgileniyor. Çünkü bütün komutanlar ve savunma alanındaki uzmanlar biliyorlar ki kendi silahlarını ve bu silahlar içindeki yazılımları kendisi geliştiremeyen hiçbir ülke tam olarak bağımsız sayılamaz. Dışarıdan aldığımız silahlar, uçaklar vs… barış zamanında tam olarak çalışırken bunların herhangi bir savaş ve çatışma zamanında da aynı şekilde çalışacaklarının garantisi yoktur. Bu nedenle ordu da yürütülen teknolojik seferberliğe tam olarak destek veriyor.
Teknoloji alanında çalışan özel sektör firmaları bir araya geliyorlar ve yaptıkları ortak açıklamayla hükümetin ortaya koyduğu teknoloji hedeflerine ulaşmak için ellerinden geleni yapacaklarını açıklıyorlar. Mühendislik ve ilgili bölümlerde okuyan öğrenciler için bir burs havuzu oluşturulacağını ve bu alanda eğitim görmek isteyen öğrenciler için her türlü kolaylığın sağlananacağını söylüyorlar.
Yapılan tüm bu çalışmalar 4-5 sene içinde meyvesini veriyor ve Türkiye Avrupa’nın en büyük “gömülü sistemler tasarım” merkezi oluyor. Hindistan’ın PC tabanlı yazılımlarda gerçekleştirdiği atılımın benzerini Türkiye’nin yaptığından bahsediliyor. Türk mühendisler yurtdışında da birçok projede büyük başarılara imza atıyorlar. Avrupalı otomotiv üreticileri ardı ardına “geleceğin akıllı otomobillerini üretmek için Türkiye’de tasarım üstleri kurmak zorundayız. Çünkü önümüzdeki yıllarda otomotiv alanında gelişmelerin büyük çoğunluğu gömülü yazılımlar sayesinde olacaktır ve bu yazılımların en iyileri Türkiye’de geliştiriliyor” şeklinde açıklamalarda bulunuyorlar. Yabancı devlet adamları Türkiye’nin bu başarısının altında yatanları öğrenebilmek için sık sık Türkiye’ye ziyaretlerde bulunuyorlar. ”Türkiye Teknoloji Günleri” adı altındaki teknoloji fuarı her yıl bütün dünyadan yüz binlerce ziyaretçinin akınına uğruyor.”
İçinizden amma da uçtun diyenler olabilir. Şu an için bütün bunlar büyük hayaller olarak görünüyor olsa da gerçekleşmesi imkansız denilemez. Şu kriz günlerinde herkes bir reçete yazarken benim de aklıma bunlar geldi.Evet ben de Türkiye’yi gömülü yazılım kurtaracak diyorum.Benim reçetem de bu…
Benim en büyük hayallerimden birisi böyle bir iş üzerine çalışmak ve ülkemizin elektronik sektörüne gereken önemi vermesi. Bu yazdıklarınızın bir gün gerçek olması temennisi ile… iyi günler…
sa
Olacak…Bu mevcut yönetimle değil elbette,bizler elimizden geleni yaptigimizda olacak.
okurken hem gülümsedim hemde hüzünlendim…şuan işlerin iç yüzü biraz farklı bunlarında olacağını umut etmekte yetiniyoruz şimdilik…bu konuyla ilgili çok kısa bir hikayem var paylaşayım istedim…daha okuldan mezun bile olmadan mezun olan bir arkadaşımla beraber proje üzerinde çalışıyorken belli bir yerde(maddi) tıkanınca kosgeb in ar-ge ve inovasyon destek programına başvurduk komisyondan geçtik ve şirket ile labımızı kurduk 5 liramız yokken istediğimiz sadece destekti ama şartlar hiçde uygun değil zengin işi bu hibeyi almak uzun uzun anlatmak isterdim ama kısa kesicem %75 geri ödüyor ve siz harcamadan da ödeme yapmıyorlar ayrıca kdv yide siz ödüyorsunuz dedimya hiç paramız yokken destek için başvurduğumuz devlete bağlı kurum para harcamamızı istiyor neticede iş birazda inada bindi ve bitirmeye yakınız boğazıma kadar borçla hemde olurda bir şekilde pazarlayabilirsek bişeylerin değişmesine ilk ben adım atıcağım…elimizden geleni yapacağız…inanmıyorum gördüklerim ve duyduklarımın karşısında bişeylerin değişeceğine ama yinede deniyeceğiz… teşekkürler…
Girişimcilik demek zaten en zor koşullara rağmen pes etmeyip sonuca ulaşmak demek… Eminim projeniz için KOSGEB dışında başka kaynaklar da bulabilirsiniz. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum
Türkiyede vizyonsuz yöneticiler, çapsız bürokratlar olduğu sürece bizler ömrümüz boyunca çırpınmaya devam ederiz. Bu ülkenin yetiştirdiği dünya çapındaki bilim adamları, mühendisleri, askerleri harika çocukları yaptıklarından dolayı bırakın ödüllendirilmeyi cezalandırılıyorlar. Hapislerde ölüyorlar. Aileleri perişan oluyor. Çocukları toplum içine çıkamıyor. Çapsız ahmakların aptal politikaları ve onları destekleyen cahil insanlar yüzünden geri ve cahil kaldık ve kalmaya devam ediyoruz. Sizin hayallerinize katılıyorum ve herşeye rağmen mücadelemizi bırakmamayı ve mutlaka bir araya gelmemiz gerektiğini düşünüyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=FnToDqMqlr4
3. sınıf elektrik-elektronik müh. öğrencisiyim. Her hafta arduino üzerinden 40 kişilik bir topluluğa gömülü sistemler eğitimi veriyorum. Bu fikirlerinizi sürekli olarak arkadaşlarıma aktarmaya çalışıyorum. Herkesin bu işe led yakarak başladığını söylüyorum. Her eğitimde gömülü sistemlerin hiç bir zaman bitmeyeceğini anlatmaya çalışıyorum sizlerin sayesinde. Bu yazının hayali değil gerçekçi bir düşünce olduğunun farkındayım. Teşekkürler.
Tebrikler! Bu alanda mümkün olduğunca çok arkadaşa ulaşıp bu işleri anlatmak lazım. Üniversitelerimizin yaptıkları maalesef yeterli olmuyor. Ülkemizdeki nitelikli işleri ve çalışanları artırmak zorundayız.
Bu reçeteyi devlet büyüklerimize gönderdin mi abi?Bu hayal yada uçmak değil aksine duyduğum ayakları en yere basan reçete.Devlet büyüklerimize göndermiş olmanız dileğiyle.
Hayır bir yere göndermedim, göndersem faydası olur mu acaba?
Çok güzel yazmışsınız, keşke hayaller gerçek olsa. Ama ne yazık ki daha da kötüye gidiyoruz… Üniversiteler aile şirketi olmuş, adam kayırmacılık artmış, eğitimin içi boşaltılmış vaziyette. Üniversiteli cahillerin sayısı da çoğaldı. Kafası çalışan zeki insanların da bir değeri yok artık bu ülkede. Bu insanlar kendilerini kurtaramıyor ki, nasıl ülkesini kurtaracak işler yapsın? Para kimdeyse, teknolojiyi o geliştiriyor, diğerlerine şans verilmiyor. Şu an imkansızlıktan dolayı projelerini gerçekleştirememiş bir sürü insan var benim ülkemde. Nitelikli beyinlerimiz var ama insanımızın üç kuruşluk değeri yok artık. Çoğusu bir diğerine düşman kesilmiş. Kuru bir yaprak gibi sürükleniyoruz rüzgarların önünde. Psikolojimiz bozuk, hava sisli, önümüzü göremiyoruz çoğu zaman. Ne için, kim için uğraş verelim ki? Değer mi sizce?