Hayır hayır! Bu başka bir “nasıl yazılımcı olunur” yazısı değil. Sadece son dönemdeki “yazılımcı olmak ya da olmamak” konusundaki tartışmalar hakkında kendi görüşlerimi paylaşacağım. Öncelikle şunu ortaya koyalım. Neden son dönemde “yazılımcılık” çok konuşulan şeylerden birisi oldu?
Bu konuda bazı sebepleri aşağıda sıralayabilirim:
- Teknoloji Çağı: Malum, bilişim çağında yaşıyoruz. Dünyayı değiştiren teknolojilerin içerisinde yazılımlar önemli bir yer tutuyor. Özellikle Amerika’daki Silikon Vadisi ve buradan çıkmış dev firmalar, “popstar yazılımcı” denilen bir sınıf ortaya çıkardı. Yüksek maaşlar alan, lüks ofislerde çalışan ve ilgi çekici bir yaşam tarzına sahip olan bu insanlar, gençlerin hayallerini süsleyen birer “ikon” haline geldiler. Yazılımla “köşeyi dönen” girişimcilerle yazılımcılar arasındaki ayrım bazen karıştırılsa da, bu profil büyük oranda gerçek.
- İş İmkanları: Bilişim alanının hızla büyümesi, yazılım geliştiricilere olan talebi artırdı. Yazılım işleri yüksek maaşlar veren pozisyonlar haline geldi ve bu da insanları bu alana yönlendirdi.
- Uzaktan Çalışma: Pandemi döneminde işlerini kaybetmeyen veya uzaktan çalışma imkanı bulan yazılımcılar, avantajlı bir konumda oldular. Uzaktan çalışma, yazılımcılığı cazip hale getirdi ve insanları bu alana ilgi duymaya teşvik etti.
- Algılar ve Kolay Erişim: İnternette paylaşılan örnekler, bilgi kaynakları, kurslar ile yazılımcılık, dışarıdan bakıldığında “basit” ve “her yerden” yapılabilecek bir iş olarak algılanmaya başlandı.
- Kariyer ve Yurtdışı Fırsatları: Türkiye’de, yurtdışına en çok göç eden meslek gruplarından biri bilişim sektörü olduğu için, yazılımcılık yurtdışına açılan bir kapı olarak görülmeye başlandı. İnsanlar, yazılımcı olarak yurtdışında daha iyi kariyer fırsatlarına ulaşabileceklerini düşünüyorlar.
Yukarıda bahsettiğim sebeplerin bir kısmı algılarla ilgili olabilir, ancak büyük çoğunluğu gerçekten var olan durumları yansıtıyor. Yazılımcılık adeta “popçuluk” ve “topçuluk” gibi (en azından bir dönem) hayranlık duyulan popüler bir meslek haline geldi. Ancak, her popüler alan gibi, bu alanda da “anlam kaymaları” veya “amaçlarla araçların yer değiştirmesi” gibi sorunlar ortaya çıktı. Özellikle toplumumuzdaki her şeyin bir “statü kazanma” aracı haline gelebileceği bir ortamda, bu durum daha da belirgin hale geliyor.
Gerçek şu ki, yazılımcılığa ilgi duyan birçok insan, bu alanın kendisinden çok “getirilerine” odaklanıyor. Ancak, bu şekilde başarılı olmanın düşük bir olasılık olduğunu söyleyebilirim. Göründüğünün aksine, yazılımcılık (çalışma alanına göre farklılık göstermekle beraber) oldukça kompleks bir alan olup sabır gerektiren bir süreci içeriyor. Bu nedenle, hevesli kişi sayısı ile gerçekten bu alanda başarılı olan kişi sayısının oranı hala çok düşük. Bu durumda da sürekli olarak “açık” olarak bahsedilen pozisyonlar bir türlü kapanmıyor. Aslında, heveslenen herkesin başarılı olduğu bir alan olsaydı, getiriler de düşerdi (ekonominin temel yasalarından arz-talep dengesi). Dolayısıyla, yazılımcılığın günümüzdeki popülerliği bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Ancak, ChatGPT gibi teknolojilerin gelişimi, bu durumu nasıl etkileyeceğimizi şu anda kestirmek de zor.
Kısacası, yazılım geliştirici olma hevesiyle bu yazıyı okuyan arkadaşlar, eğer yazılımcı olmak istiyorsanız olun, yol açık! Ancak şunları da aklınızda tutun lütfen:
- Herkes yazılımcı olmak zorunda değil! Herkesin kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ilerlemeli.
- Başkalarının size yardımcı olma sorumluluğu yok, bu yolda kendi çabanızı göstermen gerekiyor.
Lütfen “olayım mı olmayayım mı?” veya “ben becerebilir miyim?”, “bu yaştan sonra olur mu?” gibi soruları sormayın! Bu soruların cevabını size bir başkasının vermesi mümkün değil. Deneyip kendiniz görmek zorundasınız.
Bu yolda dikkatli olmak gerekiyor. Her popüler alan gibi, yazılımcılık da dolandırıcılık için uygun bir ortam yaratabilir. Her popüler alanda olduğu gibi, bu alanda da dolandırıcılar için müsait bir ortam ortaya çıkmış oluyor. Hayallerlerinizle aldatılmamak için dikkatli olmak önemli.
Yolunuz açık olsun!