Geçen gün şöyle bir haber çıktı ve bu habere biraz sinirlendim doğrusu: Haberin başlığında ve girişinde pek sorun yok. Sorunlu kısım sonlarda ortaya çıkıyor.
Sorunlu kısımlar haberin ilerleyen kısımlarında saklı:
Makina ihracatçısı sanayicilerimiz diyorlarmış ki: “mühendis ithal etmek istiyoruz, hatta mühendis ithaline devlet teşvik versin istiyoruz”. “Kaynağı neredeyse bizde gidelim oradan alalım” diyormuş.
Burada büyük bir çarpıklık göze çarpıyor: Sanayicimiz nitelikli mühendisin bir yerlerden ithal edilen bir mal olduğunu düşünüyor. Yani böyle Türk filmlerinde gördüğümüz sahnelerdeki gibi amele pazarları var ve gidip oradan mühendis alıyorsun. Kemal Sunal’ı da rahmetle anıp şu sahneyi hatırlayalım:
Sahiden sanayicilerimiz mühendisleri böyle mi görüyor? Acaba hiç mi Türkiye’deki son dönemde iyice artan “beyin göçünden” haberleri yok? Veya ülkeye getirecekleri mühendisleri hangi şartlarla buraya çekecekler? Mesala İstanbul’daki müthiş yaşam koşullarının cazibesi ile mi, yoksa buradaki mühendislerin aldığı maaşların birkaç katını vererek mi? Neden genç arkadaşların binbir emek ve çaba ile katıldıkları robotik, elektronik ve elektrikli araç yarışlarında sanayicilerimizi görmüyoruz? Neden bu etkinliklere hiç bir sanayi odası sponsor olmuyor? Son dönemde oldukça güzel işlere imza atan Burak Büyükdemir hocamız Startup İstanbul etkinliğine Estonya Hükümeti’nin sponsor olduğunu duyurdu.
Estonya Hükümeti bu yıl Startup Istanbul’un sponsoru oldu. Bugüne kadar bizi tek bir bakan ziyaret etti, o da İngiltere Ticaret Bakanı oldu.
— Burak Buyukdemir (@burakbuyukdemir) 25 Eylül 2017
Durum böyle iken bence birileri sanayicilerimize nasıl bir çağda yaşadığımızı, nitelikli insan gücünün ne olduğunu (ve ne olmadığını) iyice anlatmalı. Eğer bu haber yine medyamızın “abartması” değilse durum çok vahim demektir. Bu kafalarla bırakın endüstri 4.0’ı yakalamayı, bu günlerimizi bile mumla arayabiliriz.
Haberi Linkedin’de de paylaştım ve oldukça fazla yorum geldi. Onları da buradan okuyabilirsiniz.
Siz ne dersiniz Endüstri 4.0’ı neresinden yakalarız?