2011 yılında aldığım teklif üzerine Arduino konusunda bir kitap yazdım. O zamanlar Arduino henüz ülkemizde pek duyulmamıştı. Kitabın da çok satacağı konusunda bir iz görünmüyordu. Ancak yayınevi ile birlikte böyle değişik bir konuda Türkçe bir kitabı ülkemizde kazandırmak istedik.
Arduino’nun popüler hale gelmesiyle kitap da tanınmaya başladı. Kitap da ülkemizde Arduino konusunda tek Türkçe kaynak olarak popüler hale gelmesine yardımcı oldu sanırım. Benim kitabımdan sonra aynı alanda başka kitapların da çıkacağını ummuştum ama 2 sene sonunda hala böyle birşey olmadı.
Kitabımla ilgili aldığım olumlu geri bildirimler beni mutlu ediyor. Yazılarımı takip edenler ülkemideki teknolojik çalışmaları ne kadar önemsediğimi bilirler. Benim de bu çalışmalara ufak da olsa bir katkımın olmasından çok mutluyum. Ancak Arduino konusunda bazı endişelerim de yok değil. Bunların bir kısmını Mühendislik öğrencileri neden sadece Arduino kullanmamalısınız? adlı yazımda paylaşmıştım. Yazıya oldukça fazla yorum geldi. Bunların bir kısmı beni desteklerken bir kısmı da vermek istediğim mesajı tam olarak algılamayan kişilerin yazdığı olumsuz yorumlardı.
Web sitem üzerinden oldukça fazla soru alıyorum. Arduino ile ilgili soruları daha çok açtığımız foruma yönlendiriyorum. (Buradan da hatırlatayım lütfen Arduino hakkındaki soruları oradan sorun). Aldığım soruların büyük kısmı elektrik – elektronik mühendisliği öğrencilerinden geliyor. Sorulardan görüyorum ki maalesef henüz bir konu hakkında nasıl araştırma yapılacağı konusunda bile sıkıntılar var. Burada o arkadaşları suçlayamam tabii ki. Eğitim sistemimizin hali malum, üniversiteye geldiğimizde test şıkları arasında doğruyu bulma konusunda ilerlemiş ancak ucu açık konularda cevaba nasıl ulaşacağımızı bilemez bir durumda oluyoruz. Bu nedenle yine mühendislik öğrencileri için tavsiyelerimi paylaşacağım:
- 1. ve 2. sınıftaki arkadaşlar Arduino vs.. gibi konular için acele etmesin. Önceliği derslere ve İngilizce öğrenmeye versin. İngilizce en önemli konulardan bir tanesi. İleride kendi alanınızda çalışmasanız bile İngilizceye ihtiyacınız olacak!
- Acı bir gerçek ama okulda öğrendiklerimiz hiç birşey! Kendinizi geliştirmek zorundasınız!
- Arduino programlama diye birşey yok arkadaşlar! Aynen Opel kullanmak diye birşey olmaması gibi. Yani Opel / Mercedes / Hyundai kullanmak diye birşey yok otomobil kullanmak diye birşey var. Arduino programlaması kolaylaştırılmış bir mikrodenetleyici platformu. Sizin öğrenmeniz gereken şey mikrodenetleyici programlama. Daha da önemlisi mikrodenetleyici tabanlı sistem tasarımı. Yani bunun içinde hem programlama, hem tasarım var. Ama ilerde bunu meslek olarak yapabileceğinizin garantisini de veremem. Ülkemizdeki elektronik sektörü yok denecek kadar küçük. Zaten etrafınızdaki yerli elektronik markasını sayarsanız durumu görürsünüz (Sayamadınız değil mi?)
- Google’da karşınıza onlarca sonuç çıkabilecek bir konuda “araştırdım ama birşey bulamadım” diyorsanız belki de yanlış bölümde okuyorsunuzdur.
- Ülkede işsizlik var diye kaygılanıyor olabilirsiniz ki çok haklısınız. Evet ülkede işsizlik var. Ancak bütün şirketlere gittiğinizde onlar da “nitelikli çalışan” bulamıyoruz diyor. Çünkü elektronik mühendisi elektronik öğrenmeden, yazılım mühendisi yazılım geliştirmeyi bilmeden mezun oluyor da ondan.
Arduino’dan girdik nereden çıktık yine! Yani demem o ki Arduino iyidir hoştur ama herşey Arduino değildir, koca bir dünya var. Sadece çekiç kullanmayı bilip herşeyi çivi olarak gören adam pozisyonuna düşmeyin! Steve reyisin dediği gibi “aç kalın, budala kalın!”
Abi şunu da eklesen iyi olurdu:”Öğrendiğiniz bilgiler teorikte kalmasın, öğrendiğiniz her şeyi deneysel olarak kullanın, yeni bir şey öğrendiğinizde de projelerinize ekleyin.” Bunu dememin sebebi belkide ülkemizde ki en büyük sıkıntılardan birisinin bu olması yani üniversitede ki çoğu arkadaş sadece bi sonra ki sınavı geçebilmek adına bi şeyler öğreniyo, yani 4 sene boyunca üniversite okuyup da hiç özgün bir proje yapmamış onlarca kişi gördüm, bence bu sıkıntı derhal aşılması gereken bir sıkıntı. Nese abi eline gönlüne sağlık, iyi bir yazı olmuş 🙂 .
Selamlar,
Yazı için ellerinize sağlık. Fakat hep eleştriyoruz. Eğitim sistemini kötülüyoruz. Bunu yapmak yerine taşın altına elimizi koysak? Mesela nasıl araştırma yapılır diye bir makale yayınlasanız. Bizde bunlardan feyz alsak? Yoksa sistemi bir yüz yıl daha “sadece” eleştiririz.
İyi çalışmalar.
Teşekkürler. Doğru diyorsun, o konulara da eğilelim o zaman.
Eğitmek hmm. uzun zamandır tartışılan bir konu ama üniversite seviyesinde birisine “sen google kullanmayı bilmiyorsun, araştırma dediğin böyle yapılır” dediğimizde genelde küfür duyuyoruz 🙂 o yüzden ilkokullulardan sonrasının o makaleyi sonuna kadar okuyacağından da şüpheliyim. yine de bu alanda yeterli kaynak eksikliğinin olduğunun tespit edilmesi güzel bir şey teşekkürler.
‘Acı bir gerçek ama okulda öğrendiklerimiz hiç birşey! Kendinizi geliştirmek zorundasınız!’
Bu çok klişe ve baştan sona yanlış. Lütfen klişe cümleler kullanmak yerine sisteme yönelik eleştirlerinizi somut olarak ortaya koyun. Ama hiç bir koşul ve şart altında
yazacaklarınızdan yukarıdaki sonuç çıkmayacaktır.
Mustafa YÜCEL
Elektrik ve Elektronik Mühendisi